12 Ocak 2011 Çarşamba

Ataleti Yenmek

Ataleti Yenmek

Atalet, kısaca “eylemsizlik hali“ demektir. Yavaşlık, isteksizlik, tembellik, üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi hareket etmek, kendini çağıran insana başını kaldırmadan kaşını kaldırarak bakmak, miskinlik, ertelemecilik, mazeretçilik, sitemkarlık, kötümserlik, şevksizlik, depresiflik birer atalet göstergesidir.
Ataleti yenmek, kendini içten zorlayarak ya da kendinde çoşku uyandırarak “kendini eyleme geçirebilmek” demektir. Kendine “yapması gerekenleri yaptırabilmek” demektir. Görev sorumluluklar karşısında “üşenmemek”, “ertelememek”, “vazgeçmemek” demektir.
-Başarmayı istediğiniz ve başarabileceğinize inandığınız hedeflerinizi düşünün. Bu amaçlarınızı gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. Bunları niçin yapmanız gerektiğini de biliyorsunuz. Bunları yapmamakla neler kaybettiğinizi, yaparsanız neler kazanacağınızı da biliyorsunuz. İsterseniz nasıl yapabileceğinizi de biliyorsunuz. Buna karşın yine de yapmıyorsunuz!
İşte böyle anlarda eyleme geçebilmek için şunları yapabiliriz:
Niyet teyidi: Bu konuyla ilgili gerçekten bir şeyler yapmayı isteyip istemediğini sorgulamalıyız.
Hedef kurma: Hayat amaçlarımızı belirlemeliyiz. On yıl sonra nasıl bir hayat yaşamak istediğimizi ve bunu da nasıl gerçekleştirebileceğimiz hakkında kesin bir fikrimiz olmalı.
Telkin: Kendimize hayat amçlarımıza ulaşmak için yapmamız gerekenlerle ilgili telkinlerde bulunmalıyız. Gerekçeleme: Yapmamız geren davranışlarla ilgili “niçinler”, gerekçeler bulmalıyız. Yeterince ve bol nedeni olan başarı için hazır hale gelmiştir.
Teknik bilgi: İstediğimiz şeyin nasıl yapılacağına dair teknik bilgiler araştırılmalı.
Havuç: İstediğimiz davranışı yaptığımızda neler kazanacağımızı, hangi hazları yaşayacağımızı hissetmeliyiz.
Sopa: İstenilen davranışı yapmamakla neler kaybedeceğimizi, zararlarını, çekeceğin acıyı hissetmeliyiz. İçinde bulunduğumuz ataleti yendiğimizde, yapamayacağımız hiçbir şey olmadığını da göreceğiz.Alıntı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder